ZOR AMA ZARURİ Bİr Proje taslağıdır.
Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Cinsel istismarı yapan kişiler,
Dünyada, %87 çocuğun tanıdığı, aile üyesi veya aile dostu,
Türkiye’de, % 63,5’i 1. ve 2. derece akrabalardır.
Cinsel istismarın hayat boyu kalıcı etkileri vardır. Bunların bir kısmı bilinir ve açıkça görülürken bir çoğu hakkında fikir edinemeyiz bile. Çünkü kişi hayata tutunmak ve yaşamaya devam edebilmek uğruna çaresizliğini gidermek üzere DİSSOSİYATİF SAVUNMA MEKANİZMALARI geliştirmiştir.
İnsan zihninin kronik istismar karşısında geliştirdiği savunma mekanizmaları hakkında bilinçlenmek, ev/aile içinde yaşanan ve karanlık sayılarda kalan cinsel istismar ile mücadelede hayati önem taşır.
Sonradan hatırlanan cinsel istismar anıları, karanlıkta kalmış failin, geçmişte kalmış suçun ve failin olası diğer suçlarının da ifşasıdır aynı zamanda.
Geçmişinde yıllarca ve belki çoklu cinsel istismar görmüş bir yetişkin, çocukluğunda bir savunma mekanizması olarak geliştirdiği DİSSOSİYASYON (zihin bölünmesi) ve
DİSSSOYATİF AMNEZİyi (yaşananları otobiyografik hafızadan ayırarak bastırma ve hatırlayamama), tedavi olana dek veya ömür boyu savunma ve hayatta kalma mekanizması olarak sürdürebilir.
YANİ ÇOCUKLUĞUNDA KRONİK BİÇİMDE İSTİSMARA UĞRAYAN BİRİ TÜM HAYATI BOYUNCA TRAVMALARINI UNUTARAK KENDİNİ KORUMAYA ÇALIŞABİLİR. Bu az bilinen gerçek, toplumların travmaları tarafından yönetilmesine neden olduğu gibi, kötülükle gerektiği gibi başa çıkamamaya ve kurbanların mağduriyet döngüsünden kurtulamamalarına sebep olur.
Cinsel İstismar mağdurları büyüdüklerinde, bazıları normale yakın hayatlar kurmayı başarmış olsalar da, canlarını yakıp duran bir çok sorun yaşarlar. Anlaşılmaları, doğru yardımı bulmaları ve hayata tutunmaları, cinsel istismar görmemiş insanlara kıyasla büyük zorluklar içerir.
Ülkemizdeki psikolojik, sosyal, ekonomik ve hukuki uygulamalar, istismarın açık olduğu vakalarda dahi adalete bir uzak bir yakınken, yaşadığı istismarı sonradan hatırlayan mağdurlar açısından hiç hakkaniyetli değildir.
Kronikleşmiş ve özellikle ailede yaşanan cinsel istismarın yarattığı dissosiyatif bozuklukların bilindiği ve hesaba katıldığı yeni ve kapsamlı bir yaklaşım,
hem siyah sayılarla mücadelede hem mağdurların iyileşerek topluma kazandırılmalarında hem de yeni mağduriyetlerin önlenmesinde bir zorunluluktur.
ANONİM MAĞDUR SİTESİ
+ Cinsel, fiziksel ve psikolojik istismarın zihnin işleyişinde yarattığı bölünmeler ve hayat kalitesine olan etkileri hakkında farkındalık yaratmayı,
+ Yaşamının bir kısmını veya çoğunu Dissosiyatif Amnezi ve/veya diğer Dissosiyatif Bozuklukların etkisinde hatırlamayarak geçirmiş kişi ve yakınlarına destek olmayı,
+ Cinsel istismar mağdurlarının anonim kalma hakkına saygı çerçevesinde seslerini bulmaları, potansiyellerine ulaşabilmeleri için bütüncül bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı görünürleştirerek deste vermeyi,
+ Sonradan hatırlanan cinsel istismar anıları olan kişiler ve bu anılardaki faillerin etrafında risk altında olan çocuklar için mücadele etmek isteyen kişilere ilham olmayı,
+ Karanlıkta kalan travmaların yarattığı toplumsal düğümlerin gevşemesine ve tabu olan değerler hakkında bir açıklık getirerek toplumun kalitesini arttırmaya katkıda bulunmayı
HEDEFLER.
Yıllarca cinsel istismara uğrayan çocukların çoğu yaşama devam etmenin yolunu dehşetengiz deneyim ve anlarını unutmakta bulur.
Çocukken defalarca bir savunma yöntemi olarak unutmak zorunda kalmış bir birey büyüdükçe bu yöntemi sürdürme eğilimindedir. Bu nedenle gençlikte ve yetişkinlikte tekrarlayan/yaşanan istismarın hatırlanamaması, çocuklukta unutulması kadar olağandır.
"Bu ruhsal travmalar çoğu zaman çocuğun yaşamını sürdürdüğü ortamda oluşur ve en yakınları tarafından yapılır. Bu nedenle de ne fiziksel olarak kaçmak ve kurtulmak, ne savaşıp mücadele etmek, ne de yaşanılanları kabul etmek olasıdır. Bu durumda otomatik ve primitif psikobiyolojik bir savunma düzeneği olarak dissosiyasyon, yaşanılan travmanın fiziksel ve ruhsal etkilerinin, acı, öfke, korku, yas gibi duyguların uzaklaştırılmasını sağlar. Travma ile ilgili her şey (travmatik duygu, düşünce, algı) bir kapsülle çevrilip bilinçten koparılır ve normal şartlarda hatırlama yoluyla erişilemeyecek bir derinliğe gömülür." (Deniz, 2018)
"Bu anılar bildirimsel bellekte değil, somatik duygular ve görsel imgeler olarak depolanır." (van der Kolk, 1994)
Dissosiyasyon ve unutma, bir savunma mekanizmasıdır. Bu savunma düzeneği aşırı ölçülerde kullanıldığı takdirde (tekrarlayan istismar durumlarında) dissosiyatif bozukluklar ortaya çıkar.
Zihinde serbest şekilde dolaşan travmatik anılar nöral ağlar yoluyla görünür otobiyografik hikayeyle birleşmek için kişiyi sürekli yoklasa da kişi ,ömür boyu bu anılarını hatırlamayabilir. Hatırlamamayı seçebilir ya da hatırlayabileceği kadar güçlenecek fırsatı olmayabilir.
Sonraki kutularda italik ile yazılanlar, hatırlamanın eşiğinde, parçacıklar hatırlayan veya tümüyle hatırlamış olanlara hitaben yazılmıştır.
KAYNAKÇA:
* Deniz, Derya (2018). Cezai Sorumluluk Yönünden Dissosiyatif Bozuklukların Değerlendirilmesi. Legal yayıncılık: İstanbul.
* van der Kolk, (1994). Beden Kayıt Tutar.
Hiç "bu şekilde yaşayıp ölüp gitmek istemiyorum," dediğin oldu mu?
Aile bireyleri gibi yakın biri(leri) tarafından çocukken yaşatılan cinsel istismarın fiziksel, psikolojik ve ekonomik istismara eşlik etmiş olması ve ömür boyu sürmesi mümkün.
Çocukluğunun ağır travmatik yükünü taşıyan her mağdur, tüm çabalarına rağmen yaşamla başa çıkma becerilerini sağlıklı insanlar gibi doğallıkla geliştiremez ve hak ettiği hayat kalitesine bir türlü ulaşamaz.
En başta kendin için, sonra seni gerçek potansiyelinle tanımayı hak eden sevdiklerin için ve bugüne dek durdurulamamış olan failin etrafına zarar vermeye devam ediyor olma ihtimaline karşı mücadele hakkın için hatırlamalısın.
En önemli nedenlerden biri de çocuğunu aşk içinde tecavüzle büyütmüş baba ile çocuğu arasında çarpık bir baba-evlat aşk ilişkisi gelişir. Geçmişin çatlaklarına tepip sıvanan anılar hatırlanmadıkça, sadece tatlı yüzüyle bellekte görenen babanın, dede olarak torunlarıyla görüşmesi kimseyi rahatsız etmez. Bir zamanlar hayatta kalmayı sağlayan bir korunma mekanizması olan "unutma" aynı zamanda başka mağduriyetlere sebep olma ihtimali yüksek bir sorundur.
Bilincin derinlerine gömülmüş travmatik anılar kişiyi aşağı çekse de hayatta kalmayı başarmış çocuk büyür ve güçlenir. Daha iyi olabilmek için gereken mücadele hatırlamaktan geçer. Bedendeki somatik kilitleri çözecek desteklerle birlikte psikoterapi, iyileşmenin bugüne dek bulunmuş en ileri ve başarılı yöntemleridir. Travma yaraları ilaçla tedavi olmaz!
Hatırladın da ne oldu, diyenler olacaktır. Yaşayabilmek adına bastırılan anılar çirkindir. Hatırlanırlarken beraberlerinde acı, öfke, korku ve yas gibi yoğun duygular getirirler. Başa çıkmayı öğrenmek zaman alır.
Umudunu kaybetmemelisin. Bir zamanlar kendini korumanı sağlayan unutma mekanizması nicedir seni korumuyor, tersine sana zarar veriyor. Kimin ne dediği, seni anlayıp anlamadıkları önemli değil.
Geçmişin yıkıcı etkilerinden özgürleşmek için mücadele etmeli.
Tekrarlayan istismar içinde büyüyen çocuğun yaşadığı acı ile başa çıkabilmesi için zihin, çocuğu korumaya alır ve BÖLÜNÜR. Bölünme istismar devam ettikçe kalıcı bir çözüm mekanizmasına dönüşür. Süreç içerisinde yardım alamayan çocuk zamanla yaşadığı tüm stres çeşitleriyle başa çıkabilmek için farklı çözüm mekanizmalarına muhtaç kalarak bir çok kez bölünebilir.
Bu bölünme ne filmlere konu olduğu gibi illa şeytani kötülükler demektir, ne benliklerden biri kontrolü ele geçirdiğinde kişi koşarak gidip üst baş değiştirmek gibi dramatik değişiklikler gösterir, ne de sanıldığı kadar az kişide vardır. Çoğunlukla, kişi yaşadığı iç çatışmalarını saklamak için uğraşır ve etrafındakiler hangi iç dinamiklerin etkisi altına girerek konuşup davrandığını anlayamazlar.
Travmatik anıları hatırlayan benliklere ulaşmak, bu anıların yazdığı kişiyi değersizleştiren yanlış kodları yeniden yapılandırmak ve kişiyi bölünmüşlükten kurtarıp bütünlük hissiyatı içinde tutarlı, işlevsel ve huzurlu yaşar hale getirmek terapinin amacıdır.
Yani hatırlamakla iyileşmek için önünde açılan kapıdan girebilirsin. Otobiyografik hikayen anlamlandırabileceğin bir bütünlüğe kavuşur ve artık gideceğin yönü bilirsin.
Ailede yaşanan cinsel istismarın ailenin diğer üyeleri tarafından kabul edilmesi zordur.
Geçmişinin travmatik yüklerini bırakmadan aile kuranlar bolca istismar olan bir ortamda kimi zaman pasif seyirciyken kimi zaman da aktif istismarcıya dönüşürler. Cinsel istismar olan bir evde diğer istismar türleri de vardır. Hep birlikte dissosiyatif bozukluklar içinde patolojik aileyi oluştururlar.
Bazı eşler ise sosyal bağlamda normal aile tablosunu başarıyla sahneleyen fakat antisosyal kişilik bozukluğu olan dominant istismarcının güdümünde karakterlerini yitirirler.
Ensest çocuk istismarcıları ve pedofillerin nasıl eşler seçtikleri ise çalışılması ve bilinmesi gereken bir başka acı konudur.
SEN DE ÖYKÜNÜ PAYLAŞMAK İSTER MİSİN?
ANONİM KALARAK PAYLAŞABİLİRSİN.
Unutulmuş anıları çok sonra su yüzüne çıkmış veya hiç unutmamış ve anonim kalarak hikayesini paylaşmak isteyen bir cinsel istismar mağduruysan, Anonim Hikayeler sayfasına giderek göndereceğin hikayeni bu bölümde paylaşabiliriz.
Hikayen sonsuza dek karanlıklarda kalmak zorunda değil.
1. Seçenek: yolladığım gibi koy
2. Seçenek: gözden geçir, düzenle, koy
3. Seçenek: Kendi internet sayfamı ya da hikayemi anlattığım yayınlanmış bir yazımı/şarkımı/resmimi/çizimimi/vs. paylaş.
Failler kurbanlarının yalnız ve zayıf olmalarını isterler. Kendileri dışında bir çare yokmuş gibi hissedilmesinden hoşlanırlar.
Seninle güvenli bağ kurması, sana güveni ve özgürlüğü öğretmesi gereken ama buna ihanet eden fail güçlenmemen için elinden geleni yapar. Seni destekler görünür ama asla kendi ayakları üzerinde duran, güçlü sözleri ve duruşu olan, özgür bir birey olmanı istemez. Bunları fark ve ifade edersen "nankör", "vefasız," "hayırsız," gibi sıfatlarla karşılaşabilirsin, bu yüzden susup kendini suçluyor olabilirsin. Buna bir son vermek ister misin?
Birdenbire ÇOK büyük bir adım atmana gerek yok.
Kim olduğunu kimseler bilmeden neler yaşadığını, içinden gelen sözcüklerle, cümlelerle, dilediğince anlatmak sana iyi gelir. Kendini ifade edebilmek güçlenmeni sağlar. Ve sen güçlenmeyi, ne yaşadığını ve hissettiğini ifade edebilmeyi, özgürleşmeyi hak ediyorsun.
Büyümüşsen ve hâlâ aynı cenderede dönüp duruyorsan bu senin suçun değil. Kendini suçlaman sadece failini (faillerini) mutlu eder. Belki yüzlerinde anlam veremediğin gülümsemeler görmüşsündür, yorumlamak bile istememişsindir.
İçinde, yaşadığın tüm istismarı asla unutmamış çocuklar var. Sen o çocukların büyüğüsün artık. Onları dinlemeli, avutmalı, onları da büyütmeli ve onlarla bütünleşmelisin. Haydi Beni de Say diyerek ve/veya Öykünü Yollayarak başla.
anonimmagdur.xyz
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.